YING-YANG : Teknolojinin Karanlık ve Aydınlık Yönü.
Kodal, M.Kemal.
mustafakemalkodal@gmail.com
Teknolojiyi Ying Yang kuramını ele alarak değerlendirelim. Afrika'dan başlayan ve günümüzde halen devam eden en hareketli göç öyküsü olan modern insanın dünyaya yayılma hikâyesinin altında yüzlerce başarı ve başarısızlık gösterilebilir. Gösterebiliriz çünkü halen ortaya koyduğumuz tüm insanı eylemlerin sonuçlarını tam olarak bilmiyoruz. Sonuçları ne kadar istatistiksel olarak değerlendirebiliyor olsa da evrenin işleyişindeki karmaşa ve tüm sistemi çözmüş olmamızın mevcut tüm eylemlerimize daha temkinli yaklaşmamızı mantıksal bir olgu olarak ortaya koyuyor. Ying Yang felsefesi de bunu tamamen destekliyor.
Sonuçlarını tam olarak kestiremediğimiz eylemsel çabalarımız başında ise insan aklını araçsallaştırma, aklı olgunlaştırma ve akıl gücü ile üretim-hizmet anlayışımızın temelini oluşturan mevcut teknolojik yöntemler gelmektedir. Bilinen en eski teknik yöntem sözlü dilin yazılı hale simgeleştirilip güçlendirilmesi olmuştur. Bu şekilde hayatımız yazının olmadığı dönemlere göre daha kolaylaşmıştır ancak her şeyin yazılı hale gelmesi insan hafızasında bir tembelliğe sebep olduğu ortadır. Tüm tarihimizin en büyük buluşu, evrim sahnesindeki en keskin savunma sistemimiz olan beyinlerimizin geliştirmesinin yanında köreltmiştir. Ying Yang kuramını değerlendirip zıt kavramları akılcı düşünceyle çözmek gelişmemizi olumlu yönde etkileyecektir.
Tüm teknik gelişmeler için özetlenebilecek nitelikte olan kar-zarar oranı, gelecekteki mevcut teknolojiler içinde geçerli olacaktır. Mevcut teknolojilere genel olarak baktığımızda ise tamamen bilgi dünyasının kullanımını kolaylaştırmaya yönelik olmaktadır. İnternet adını verdiğimiz ve saniyeler içinde binlerce bilgiye ulaşabildiğimiz teknik ortam, bizi masalarımız başından kalmadan dünyayı öğrenmemize sebep oluyor gibi duruyor ancak insan aklının sonsuzluğu ve soyut düşünmenin sınırlarının olmadığı bir ortamda tutarlı olan bilginin hangisi olduğuna sınırsız bilgi türü değil, işlevsel bilgi türü karar veriyor yani tecrübelerimiz bilgimizden daha önemli oluyor. Teknik dünya ile karşılaştığımız ve adına tecrübe dediğimiz şey aslında akılsal olarak öğrendiklerimizi basit olarak uygulayarak kısmı sanal tecrübelerdir. Bu açıdan bakıldığında bilgi sanal, tecrübe sanal, gerçek olan tam olarak nedir? Sorusu karşımıza çıkıyor. Ying Yang kuramı bize gerçeğin ne olduğunu bulmamız için devreye giriyor.
Tabi ki böyle bir soruyu arama motoruna sormamızın bir anlamı yoktur ki sanırım soruyu ilk okuduğunuzda aklına gelen şey arama motorlarına sormak olmuştur. Aslında tam olarak anlatmak istediğimiz şeyde budur. Teknik bilgi ve teknoloji aslında bizi daha zeki kılmak yerine daha körelir hale getiriyor, hayatı daha kolay hale getiriyor ancak tecrübelerimizi sınırlıyor. Yani hem içinde bir iyi hem de kötü barındırıyor. Böyle bir paradigmanın ortasında sanırım en iyisi teknolojiyi hayatlarımıza gerektiği kadar yerleştirmek mesela; cep telefonu kullanmak gayet pratik ve önemli bir şey ancak bayramlarda veya özel günlerde bir kart atmak hem anılarımızı taze tutar hem de bir adet sanal mesajdan daha kıymetlidir. Ying Yang kuramıyla değerlendirerek uygun olanı seçeniz.
Basit olarak özetlemeye çalıştığımız teknolojinin kar ve zarar durumunda sonuç olarak bireysel mutluluğumuzun önemi kalıyor. Bu noktada ne kadar teknoloji bağımlısı olacağımıza ne kadar olmayacağımıza yine insanoğulları olarak karar bize kalıyor.
Kodal, M.Kemal.
mustafakemalkodal@gmail.com
Teknolojiyi Ying Yang kuramını ele alarak değerlendirelim. Afrika'dan başlayan ve günümüzde halen devam eden en hareketli göç öyküsü olan modern insanın dünyaya yayılma hikâyesinin altında yüzlerce başarı ve başarısızlık gösterilebilir. Gösterebiliriz çünkü halen ortaya koyduğumuz tüm insanı eylemlerin sonuçlarını tam olarak bilmiyoruz. Sonuçları ne kadar istatistiksel olarak değerlendirebiliyor olsa da evrenin işleyişindeki karmaşa ve tüm sistemi çözmüş olmamızın mevcut tüm eylemlerimize daha temkinli yaklaşmamızı mantıksal bir olgu olarak ortaya koyuyor. Ying Yang felsefesi de bunu tamamen destekliyor.
Sonuçlarını tam olarak kestiremediğimiz eylemsel çabalarımız başında ise insan aklını araçsallaştırma, aklı olgunlaştırma ve akıl gücü ile üretim-hizmet anlayışımızın temelini oluşturan mevcut teknolojik yöntemler gelmektedir. Bilinen en eski teknik yöntem sözlü dilin yazılı hale simgeleştirilip güçlendirilmesi olmuştur. Bu şekilde hayatımız yazının olmadığı dönemlere göre daha kolaylaşmıştır ancak her şeyin yazılı hale gelmesi insan hafızasında bir tembelliğe sebep olduğu ortadır. Tüm tarihimizin en büyük buluşu, evrim sahnesindeki en keskin savunma sistemimiz olan beyinlerimizin geliştirmesinin yanında köreltmiştir. Ying Yang kuramını değerlendirip zıt kavramları akılcı düşünceyle çözmek gelişmemizi olumlu yönde etkileyecektir.
Tüm teknik gelişmeler için özetlenebilecek nitelikte olan kar-zarar oranı, gelecekteki mevcut teknolojiler içinde geçerli olacaktır. Mevcut teknolojilere genel olarak baktığımızda ise tamamen bilgi dünyasının kullanımını kolaylaştırmaya yönelik olmaktadır. İnternet adını verdiğimiz ve saniyeler içinde binlerce bilgiye ulaşabildiğimiz teknik ortam, bizi masalarımız başından kalmadan dünyayı öğrenmemize sebep oluyor gibi duruyor ancak insan aklının sonsuzluğu ve soyut düşünmenin sınırlarının olmadığı bir ortamda tutarlı olan bilginin hangisi olduğuna sınırsız bilgi türü değil, işlevsel bilgi türü karar veriyor yani tecrübelerimiz bilgimizden daha önemli oluyor. Teknik dünya ile karşılaştığımız ve adına tecrübe dediğimiz şey aslında akılsal olarak öğrendiklerimizi basit olarak uygulayarak kısmı sanal tecrübelerdir. Bu açıdan bakıldığında bilgi sanal, tecrübe sanal, gerçek olan tam olarak nedir? Sorusu karşımıza çıkıyor. Ying Yang kuramı bize gerçeğin ne olduğunu bulmamız için devreye giriyor.
Tabi ki böyle bir soruyu arama motoruna sormamızın bir anlamı yoktur ki sanırım soruyu ilk okuduğunuzda aklına gelen şey arama motorlarına sormak olmuştur. Aslında tam olarak anlatmak istediğimiz şeyde budur. Teknik bilgi ve teknoloji aslında bizi daha zeki kılmak yerine daha körelir hale getiriyor, hayatı daha kolay hale getiriyor ancak tecrübelerimizi sınırlıyor. Yani hem içinde bir iyi hem de kötü barındırıyor. Böyle bir paradigmanın ortasında sanırım en iyisi teknolojiyi hayatlarımıza gerektiği kadar yerleştirmek mesela; cep telefonu kullanmak gayet pratik ve önemli bir şey ancak bayramlarda veya özel günlerde bir kart atmak hem anılarımızı taze tutar hem de bir adet sanal mesajdan daha kıymetlidir. Ying Yang kuramıyla değerlendirerek uygun olanı seçeniz.
Basit olarak özetlemeye çalıştığımız teknolojinin kar ve zarar durumunda sonuç olarak bireysel mutluluğumuzun önemi kalıyor. Bu noktada ne kadar teknoloji bağımlısı olacağımıza ne kadar olmayacağımıza yine insanoğulları olarak karar bize kalıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder